Türkiye dahil pek çok Müslüman ülkede dini ilimlerde söz sahibi olan insanlar, hocalar ve dini değerler konusunda hassasiyet sahibi olan hemen herkes “İslam’dan uzaklaştığımız için başımıza pek çok felaketin geldiğini, bu yüzden geri kaldığımızı” söyleyerek kendilerince Müslüman dünya ile ilgili bir tespitte bulunurlar.
Bu ifadeler teorik olarak doğru olmakla birlikte Müslüman dünyanın yaşadığı ahlaki çürümeyi ve yozlaşmayı tarif etmek açısından eksik olduğu da bir gerçek.
Kafamızda nasıl bir İslam tarifi var ki “İslam’dan uzaklaştığımızı” söylüyoruz?
Eğer İslam’ı sadece namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmekten ibaret sanıyorsak burada temel bir yaklaşım hatası var demektir. Evet bunlar bireylerin ameli ibadetleridir. Bugün bütün Müslüman ülkelerde binlerce cami var, camiler dolup taşıyor ve insanların kahir ekseriyeti de ibadetlerini yapmaya çalışıyor.
Ama ne hazindir ki Müslüman ülkelerdeki insanların bu bireysel ibadetleri, bir takım görsel dindarlık ritüelleri, Müslüman dünyadaki ahlaki çürümeyi, hukuksuzlukları, yolsuzlukları, adaletsizlikleri önlemeye yetmiyor.
Maalesef Müslüman dünyada...