Türkiye tuhaf bir ülke, farklı mahallelerde yer alan kesimlerin demokrasiye ve özgürlüklere bakış açıları her ne kadar farklı gibi görünse de sonuçta her iki cenahın yobazlıkları birbiriyle örtüşen bir görüntü arz ediyor.
Bu benzerliği anlamak için şu gürlerde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Başörtüsü yarasını sonsuza dek kapatacak adımı atıyoruz" diyerek başlattığı hamle karşısında Ortodoks solun ve merdiven altı İslamcıların eleştirilerindeki benzerliğe bakmak yeterli olacaktır.
Öyle anlaşılıyor ki kendilerini CHP ile özdeşleştiren Ortodoks sol çevreler, muhtemel bir CHP iktidarında 28 Şubat hayali kuruyorlarmış…
Özellikle muhalif gazete ve televizyonlarda yer alan bazı kalemler bir anda ezberlerine geri dönerek Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü hamlesiyle laikliğin elden gideceğini, başörtüsünün yasal güvenceye alınmasıyla hayal ettikleri yasakçı günlerin bir daha geri gelmeyeceğini yüksek sesle dillendirmeye başladılar.
Türkiye’nin normalleşmesinden korkan, demokrasi kalitesinin yükselmesinden mutsuz olan bu tayfanın içinde öyle isimler var ki ıslık çalarak başladıkları televizyon programında...