Özellikle son beş yılda hukuk devleti anlayışımız öylesine kan kaybetmeye başladı ki bu gidişatın nerede son bulacağını ya da gerçekten durup durmayacağını hayal etmek bile neredeyse imkansız hale gelmiş bulunuyor.
Hemen belirtelim, Türkiye’nin 25-30 yıllık tarihinde darbe dönemleri dahil hukuk alanında pek çok problem yaşanmış ve hukuki görünürlüğümüz zedelenmiştir. Ancak son dönemde yargının üzerindeki siyaset gölgesinin ağırlaşması dolayısıyla geçmiş dönemleri bile aratan ağır hukuk ihlalleri yaşandığı da bir gerçek.
Bunun en bariz örneği Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarıdır. Bilindiği gibi AİHM, 10 Aralık 2019’da Kavala’nın tutukluluğa itirazını öncelikli olarak görüşmüş ve Türkiye’nin birden fazla hak ihlali yaptığını tespit etmişti. Mahkeme, Kavala’nın özgürlüğünün haksız yere kısıtlandığını, esas amacın onu ve sivil toplumu susturmak olduğunu belirtmişti.
Bazı çevrelerin, Kavala davasının bu kadar gündem olmasından rahatsız olduklarını biliyorum. Ama unutmayalım bu dava, Türkiye’de hukukun nasıl işlediğinin en bariz göstergesi haline gelmiştir. Eğer hukuk bu minval üzere işlemeye devam...