Hayatımızın her anında olduğu gibi derin bir ahlaki çürüme yaşadığımız bugünkü toplumsal ve siyasal şartlarda yapıp ettiklerimizin test edileceği tek merci vicdanlarımızdır. Bütün siyasal ve ideolojik yönlendirmelere rağmen, eğer gözümüzün önünde olup bitenlerin vicdanlarımızda muhasebesini yapamazsak kendi içimizde bir gönül rahatlığı sağlayamayacağımız gibi, toplumda da bir barış iklimini oluşturmamız ne yazık ki mümkün olmayacaktır.
İslami kaynaklarda Vabisa adlı sahabe ile Hz. Peygamber arasında geçen şöyle bir diyalog anlatılır. Vasiba: “Peygamberin yanına yaklaşıp önünde oturdum. Bana “Senin niçin geldiğini ben mi söyleyeyim; yoksa sen mi soracaksın?” deyince, "Siz söyleyin.” dedim. “Sen iyilik ve kötülük hakkında soru sormak için geldin.” buyurdu. “Evet!..” dedim. Bunun üzerine üç parmağını göğsüme dokundurarak “Ey Vabisa! Kalbine danış, nefsine danış, iyilik gönlünü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir; kötülük ise sana fetva verseler bile, gönlünü (kalbini, vicdnını) huzursuz eden ve içinde kuşku bırakan şeydir.” dedi.