Müzik insanlığın ilk gününden bu yana toplumların hayatına farklı renkler, farklı tatlar katmış çok önemli bir sanatsal etkinlik alanı. Herhalde müzik olmasaydı hayat çok daha tatsız tuzsuz ve katlanılmaz olurdu. Doğal olarak müziği bir ihtiyaç olarak gören insanlar kendi hayat tarzlarıyla, duygu dünyalarıyla buluşan müziklere kapılarını sonuna dek açmakta tereddüt etmezler.
Bu yüzden de insanların müzik tercihlerinin asla sorgulanmaması gerektiği kanaatindeyim. Öyle zaman olur ki kalbimizi titreten tınıları, melodileri tarif etmekte kelimeler kifayetsiz kalır… Hiç hesaba-kitaba uymayan zamanlarda bazen ilahiler, bazen klasik müzik, bazen caz ve rock, bazen de türkülerin ırmakları yüreğimizdeki aşk yangınlarına, acılarımıza ve de sevinçlerimize akıverir…
Siyasetin neredeyse bütün algı kapılarımızı kapattığı şu günlerde, zihinlerimizi ve havamızı kirleten kifayetsiz politikacılar yüzünden öylesine derin bir yalnızlık hissi birikiyor ki içimizde, sanki bütün güzel sözler ve umutlar buharlaşıp uçuveriyor. Bu yüzden de biraz bencilce davranıp kendimi müziğin coşkun ırmaklarına atarak duygularımı özgür bırakıyorum.
Ve her zaman olduğu gibi yolum hatıralar denizine...