Modern dönem Müslüman toplumlarında başta düşünce insanları olmak üzere farklı toplum katlarında yer alan insanlar İslam’la ilgili değerlendirmelerde bulunurken, zihinlerinde onları kolay yoldan cennete ulaştıracak adeta bir paket program tasarımı yaparlar. Bu paket programa göre; bütün ekonomik dertleri bitirecek bir “İslam ekonomisi” vardır, Kur’an’da en üstün teknolojiye işaret eden gizli bilgiler mevcuttur. Siyasetten eğitime, sağlıktan uluslararası ilişkilere kadar pek çok alanda Kur’an’da hazır reçeteler bulunmaktadır. Zihin dünyasını ulvi hedeflere kilitleyen bu bakış açısı, maalesef iletişim ilişkilerinin bir tık ötemize taşındığı, teknolojik gelişmelerin tasavvurlarımızı aşan bir seviye kazandığı modern dünya karşısında çaresiz kaldıkça telaşla alternatif üretebilmek için hayali “İslam nizamı” oluşturma derdine düşmüştür. Evet İslam bir rahmet dinidir ve hayatın her alanını kuşatan bir özelliğe sahiptir. Ancak bu dünyayı imar etmede, siyasi ve toplumsal hayatı tanzim etme konusunda Kur’an’ın hazır reçeteler sunduğu anlamına gelmemelidir. Din bireysel ve toplumsal hayatımıza ilişkin üst insani erdemleri belirler, bize ahlaki davranış bilinci kazandırır. Ama yaşanabilir bir dünya oluşturmada dinin tek muhatabı insandır, dolayısıyla dünya hayatını her yönüyle tanzim etme işi dinin görevi değildir. Bu bağlamda, İslam’a bakış açımızı zenginleştireceğine, yaşadığımız dünyayı kavrama konusunda önümüzde yeni ufuklar açacağına inandığım Prof. Dr.