Bazen hayatı fazla ciddiye alıyoruz ve sanki ebediyyen yaşayacakmışız gibi hayaller kuruyoruz, planlar yapıyoruz, makam ve akçeli işler gönlümüzü çeliyor. Ve bir gün ölüm kapımızı çalınca bütün planlarımız yarıda kalıyor…
Hayatımızın bütününü düşündüğümüzde galiba insan sadece bir gün yaşıyor ama ölüm hep baki kalıyor. Bugün büyük deprem felaketinde binlerce insanımızı kaybettik, hala enkazların altından gelecek sesleri umutla bekliyoruz.
Böyle zamanlarda hayatın ritmi başka türlü atıyor, okuduğunuz şiirler, dinlediğiniz müzikler sanki ölüme ayarlı hale geliyor. Ne zaman bir yakınımı kaybetsem, ya da bütün bir toplum olarak yaşadığımız acılarla gamlansam, Hacı Bayram Veli’nin şu ilahisini mırıldanmak kalbime iyi geliyor.
/Noldu bu gönlüm, noldu bu gönlüm
Derd-ü gamla doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm, yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu
gönlüm/
Kalbimdeki derin bir sesi harekete geçiriyor bu ilahi, bu ses harikadır, sanki ölüme ‘evet’ der gibi bütün kaygılar dağılır, kelimeler pırıl pırıldır kaderin çekici altında… Artık gergin ruhum sonsuzlukla ferahlar, can yakıcı acılar çok uzaklarda...