Zira dindar kesimler kendilerini büyük oranda İslamcı değil, “Müslüman” ya da “dindar” olarak tanımlamaktadırlar. Dolayısıyla dindarların siyasal alandaki rolü üzerinden yapılacak bir değerlendirmede, “siyasi İslamcılık” tanımlaması belki de daha doğru olacaktır. Mustafa Öztürk Hoca’nın İslamcılık konusundaki tespiti şöyle: “İslamcılık fikrinin ortaya çıkışı, genellikle XIX. Yüzyılın ikinci yarısıyla tarihlendirilir ve bu düşünce İslam dinini inanç, ahlak, siyaset, devlet ve hukuk gibi birçok bakımdan hayata hakim kılma, Müslümanlar arasında birlik ve dayanışma tesis ederek İslam alemini Batı karşısındaki çok yönlü mağlubiyetten ve taahhur badiresinden kurtarma odaklı bir arayış olarak tarif edilir. . . . Osmanlı devletini kurtarma ideolojisi olarak tebarüz eden bir düşünce biçimidir. ”