Türkiye son dönemde hukuk devleti anlayışında ağır kayıplar
vermeye devam ediyor. Aslında diğer İslam toplumlarıyla
karşılaştırıldığında Türkiye hukuk alanında görece bir üstünlüğe
sahip ve hukuk geleneği olan bir ülkedir.
Ama aynı zamanda yönetim geleneğimizin bir sonucu olarak
"siyaset"in "hukuk" üzerinde
baskın güç olarak ortaya çıkması da bir vakıadır. Örnekler bize
gösteriyor ki hemen bütün dönemlerde, siyaset hukukun işleyişinde
ne yazık ki belirleyici bir güç olmuştur.
Ancak şu anda hiçbir dönemle mukayese imkanı olmayan bir süreci
yaşıyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte,
hukuk sitemimiz iktidar erkinin kontrolü altına girmiş
bulunuyor.
Maalesef yeni sistemle birlikte Türkiye’deki bütün kurumlar bir inkıraz hali yaşadığı için, esas itibariyle temel hak ve özgürlükleri korumak amacıyla oluşturulan hukuki yapılar, bırakın bireyin en temel haklarını korumayı, bizatihi hak ve özgürlükleri kısıtlayan bir mekanizmaya dönüşmüş bulunuyor.