Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu Samsun’da yaptığı konuşmada “Emir alan değil, emir veren bir ülke olduk” sözlerini duyunca sevinsem mi üzülsem mi bir türlü karar veremedim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadeleri aynın şöyle: “Bir yandan tarihimizin en büyük kalkınma ve demokrasi hamlesini başlattık. Bir yandan da kurulan sinsi senaryoları bir bir yırtıp attık. Gelişmiş ülkelerin bile gıpta ile baktıkları bir hizmet altyapısı kurduk. Türkiye artık emir alan değil, emir veren bir ülke.”
“Emir veren ülke” ifadesi cümlede çok fiyakalı
duruyor, eğer kendinizi kaptırırsanız uçuşa geçer hamasetin dibini
bulursunuz. Ama yolun bir yerinde hamaset rüzgarı bitince yere
çakılırsınız.
Ayrıca bu ‘emir alan, emir veren ülke’ tanımlarının uluslararası
ilişkilerde artık bir karşılığının olmadığının da altını çizmek
gerekiyor.
Kuşkusuz özellikle İslamcı kesimlerin ve solcuların hala bu retorik üzerinden siyaset yapıyor olmaları, Türkiye adına gerçekten talihsiz bir durum. Çerçeveyi biraz daha genişlettiğimizde bütün Müslüman ülkelerin de aynı retorik hastalığı ile malul durumda...