Sistem tartışmalarında demokrasinin bir adım önde durmasının en önemli nedeni, hukukun üstünlüğüne dayalı bir yönetim modeli olmasıdır. Çünkü sisteme rengini veren adı değil, o sistemin işleyişini düzenleyen, denetleyen evrensel hukuk ilkeleridir. Daha önceki demokrasi yazılarında da altını çizdiğim gibi din, adını vererek bir sistem önermez. Din açısından önemli olan adaletin, hukukun sağlanması, zulmün ortadan kaldırılması, insanların hak ve hürriyetlerinin teminat altına alınması önemlidir. Yani din, sistemin adının demokrasi mi, krallık mı ya da monarşi mi olduğu ile ilgilenmez. Ancak yüzyıllar içinde oluşan tarihsel tecrübeler göstermiştir ki, krallıklar, sultanlıklar ve monarşiler adaletli bir sistem oluşturup zulmü ortadan kaldıramamışlar ve insanlık sonunda en ehven model olarak demokrasiyi bulmuş. Elbette bugünkü modern demokrasinin de zaafları vardır ve bunları eleştirebiliriz, tartışabiliriz. *** Ama bunu yaparken “Bizde bunların en alası var” gibi hayali argümanlarla değil, halen yürürlükte bulunan yönetim modelleri üzerinden somut örnekler vererek “İşte adaletin tesis edildiği, gerçek sistem budur” demek zorundayız. Alın size demokrasiye meydan okumak için en önemli fırsat. .