El ayak çekildiğinde gecenin en tenha saatlerinde albümler arasında caz yolculuğuna çıkıyorum. Bir anda adeta ilahi tadında bir şarkı başlıyor, kimin söylediğine bakmadan huşu içinde gözlerimi bile açmadan parçayı sonuna dek dinliyorum. Sonra başka bir şarkı başlıyor ve ben müziğin ritmiyle başka bir alemde yolculuğa çıkıyorum.
Müzik bitiyor, ama ben ilahiler mırıldanmaya devam ediyorum... Yaklaşık bir saat sonra dünyaya döndüğümde resmin altındaki isme bakıyorum, Dhafer Yusuf...
Evet Dhafer Yusuf Tunuslu bir vokalist ve udi. Müziğinde caz tutkusunu kendi kültüründen unsurlar ve yolculuğu boyunca ilham aldığı diğer titreşimlerle buluşturan 1967 doğumlu Dhafer Yusuf, 1996’dan bu yana tam dokuz albüm yayınlamış; Türkiye’den İskandinavya’ya, Hindistan’dan Fransa’ya dünyanın dört bir yanından isimlerle pek çok zihin açıcı ortak çalışmaya adını yazdırmış bir cazcı.
Dhafer Yusuf müzikle olan ilgisinin nasıl başladığını anlatırken şunları söylüyor: “Dedem müezzindi. Yani ben böyle bir arka plana sahibim. Ama hayatımdaki en önemli okulunun radyo olduğunu söylemeliyim. Radyo benim için dünyaya açılan kapı gibiydi. Annemin mutfağında hep radyo dinlerdim. Rock’tan klasik müziğe, Hint müziğinde Brezilya müziğine, Afrika müziğine hiçbir müziği yargılamadan, her şeyi dinlerdim.”