Afrin’e başlatılan ‘zeytin dalı’ operasyonu başarıyla devam ediyor. Planlanan ve tespit edilen hedefler başarıyla vurulduktan sonra kara harekatıyla da taçlandırılmış bulunuluyor. Öyle anlaşılıyor ki diplomatik anlamda da iyi bir hazırlık yapılmış. Daha da önemlisi, BM Antlaşması’na, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve sadece terör örgütlerinin hedef alındığının vurgulanması, harekata uluslararası hukuk anlamında güçlü bir dayanak oluşturmuş bulunuyor. *** Bugüne kadar genellikle Türk dış politikası bu tür durumlarda doğru diplomasi yapamadığı için Türkiye’nin haklı olduğu konular da bile haksız konuma düştüğü eleştirileri yapılmıştır. Ancak bu kez diplomasinin çarkları düzgün işlemiş, Türkiye’yi hedef alan teröre karşı başlattığımız harekat dünyaya iyi anlatılmıştır. Harekatın başladığı günden buyana geçen sürede uluslararası camianın Türkiye’ye karşı sergilediği pozitif destek çok değerli bir kazanımdır. Şu ana kadar gerek Amerika, gerekse Avrupa ülkelerinin değerlendirmeleri küçük de olsa bir takım tereddütler içermekle birlikte, Türkiye’nin ‘güvenlik’ hassasiyetini dikkate alan bir nitelik taşımaktadır. Bu durum göstermektedir ki Türkiye’nin gücü öyle bir kalemde yok sayılabilecek bir güç değildir, yani Türkiye güçlü bir ülkedir. Ancak bu hamasi söylemlerle değil, ‘zeytin dalı’ harekatında sergilendiği gibi diplomasi dilinin en doğru şekilde kullanılmasıyla başarının sağlandığı bir gerçektir.