Bir genelleme yapmak elbette mümkün değil ama her şarkının bir hikayesi vardır. Şu günlerde Türk sanat müziğinin ölümsüz şarkılarını dinliyorum ve kelimenin tam anlamıyla rüzgara tutulmuş gibiyim…
Hele de dinlediğiniz o şarkıyı Müzeyyen Senar gibi muhteşem bir ses söylüyorsa. İşte o şarkının adı: Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime…
Bu şarkının sözleri, 1800’lü yıllarda her sabah Boğaziçi’nin o bitmeyen şarkısının yankılandığı bir taş konakta hayata gözlerini açmış zarif bir Osmanlı hanımefendisi olan İhsan Raif’e ait. Aslında bu şarkının sözleri, İhsan Raif hanımın, henüz 13 yaşındayken babası yaşında birisiyle zoraki evlendirilmesiyle başlayan acılı bir hayatın hikayesini anlatır bize.
Epey bir süredir zihnimde şarkının hikayesi ile ilgili kırık-dökük birtakım bilgiler vardı, bu yüzden de hep bir merak içindeydim. İki gün önce şarkıyı yeniden dinlerken, bir taraftan da kitaplığımda küçük bir arayış yolculuğuna çıktım. Ve sonunda buldum, “Ömürlük Şarkılar, Şarkılaşan Ömürler”… Kitap Ömür Ceylan’a ait.
Kitapta yer alan bilgilere göre, 14 yıllık bir zoraki evliliğin...