CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence sağlamak amacıyla başlattığı girişim karşısında çaresizlik yaşayan AK Parti iktidarı “Madem öyle gelin başörtüsü konusunda anayasa değişikliği yaparak referanduma götürelim” diyerek meydan okuması, kelimenin tam anlamıyla özgürlüklere kurulan bir tuzaktır.
Malum benzer bir girişim 12 Eylül ve 28 Şubat cuntacılarının da aklına gelmiş ve sonunda vazgeçilmişti. Şimdi AK Parti, sırf seçimlerde üç-beş oy daha fazla alabilmek için aynı ‘vesayetçi’ anlayışı hayata geçirmek üzere bir din ve inanç özgürlüğü olan başörtüsünü referanduma götürmeye hazırlanıyor.
Oysa din ve inanç özgürlüğü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesiyle garanti altına alınmıştır. Din ve inanç özgürlüğü gibi temel insani haklar asla referanduma sunulamaz. Nitekim KARAR tv’de bu konuda değerlendirmelerde bulunan DEVA Partisi lideri Ali Babacan “Başörtüsü bir temel insan hakkıdır ve temel haklar oylamaya sunulamaz. Başörtüsü ne kadar özgürlük alanıysa diğer kıyafet tarzları da özgürlük alanı olmalı” diyerek iktidara uyarılarda bulundu.
Vesayetçilere özenerek...