Türkiye dahil pek çok Müslüman ülkenin aydınları, siyasetçileri geri kalmışlığın sorumlusu olarak demokratik dünyayı, bir başka ifadeyle ‘Atlantikçi emperyalistler’i görürler.
Neredeyse yüz yıldır Müslüman dünyanın ezberleri hiç değişmemiştir. Bu anlayışa göre Müslümanları bilimde, teknolojide, kültür ve sanat alanında geri bırakanlar Batılı emperyalistlerdir ve yıllarca Müslüman dünyayı sömürmüşlerdir.
Evet, Müslümanların yaşadığı travmayı dikkate aldığımızda genel anlamda Batı dünyasının vebalinin olduğu muhakkak. İyi güzel de geri kalmışlığımızı tümüyle Batı üzerinden tanımladığımızda, aynı zamanda Müslümanların kendi başlarına bilim ve teknolojide hiçbir beceri sağlayamadıklarını da söylemiş olmaz mıyız?
Böyle bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir, elbette Müslümanlar da akıl ve bilimi esas alarak insanlığın hizmetine yeni buluşlar, yeni teknolojiler sunabilirler ve kültürel alanda pek çok gelişmenin altına imza atabilirler. Çünkü Allah adildir, Batılılara verdiği aklı Müslümanlara da vermiştir. Dolayısıyla, bugün Müslüman dünyanın “Batılı emperyalistler” sloganının arkasına saklanarak geri kalmışlığına bahaneler...