Hayrettin Karaman Hoca’nın geçen Pazar günü Yeni Şafak’ta, bir nevi Batı’ya yönelik ‘şeytan taşlama’ yazısını okurken, Aliya İzzetbegoviç’in 1997 yılında Tahran’da düzenlenen İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) zirvesinde yaptığı o meşhur konuşmayı hatırladım.
Kelimelerden tasarruf etmek için Aliya’nın Hayrettin Hoca’ya adeta cevap niteliği taşıyan konuşmanın özetini hemen sunalım: "Çok açık konuşacağım için beni bağışlayın. Güzel yalanlar bize yardımcı olmuyor ama, acı gerçekler iyileştirici olabilir. Batı ne bozulmuş ne de dejenere olmuştur.
Çürümüş Batı... Bu yalan (kendini kandırma), komünist sistem tarafından pahalıya ödendi. Batı çürük değil; güçlü, eğitimli ve düzenlidir. Okulları bizimkinden daha iyi ve şehirleri bizimkinden daha temiz.
Batı'da insan hakları düzeyi daha yüksektir ve yoksullar ve
daha az yetenekli olanlara yönelik sosyal bakım daha iyi organize
edilmiştir. Batılılar çoğunlukla sorumlu ve dakik insanlardır.
Onlarla yaşadığım deneyimler böyle. Ben de ilerlemelerinin karanlık
taraflarını biliyorum ve bunu gözden kaçırmıyorum.
İslam...