Türkiye toplumu 15 Temmuz darbe girişimini bertaraf ederek muhteşem bir destan yazdı. Evet ihanet büyüktü, Türkiye o gün beka sorunuyla karşı karşıyaydı. Eğer FETÖ çeteleri başarılı olsaydı, bu gözü dönmüş güruh memlekette çok kan dökerdi ve Allah korusun bir iç savaş bile kaçınılmaz hale gelebilirdi. Ama güçlü bir demokrasi iradesine sahip olan millet hayatını ortaya koyarak darbecileri kendi kinlerinde boğmayı başardı. Kuşkusuz 15 Temmuz nesiller boyu toplumun hafızasına bir ihanetin adı olarak kazınacak. Ama hemen belirtmekte yarar var; o musibet gecesi aynı zamanda ülkede bir zihniyet devrimine de vesile olmuştur. Zira geçmişte siyasetten medyaya, sivil toplum yapılarından toplumun değişik katlarına kadar hemen bütün kesimlerde darbelere karşı en küçük bir tepki olmamış, tam aksine cuntacılara lojistik destek bile sağlanmıştır. Ancak 15 Temmuz Türkiye’nin önünde bambaşka bir ufuk açmıştır. O gün toplumda adeta bir bilinç sıçraması yaşanmış ve insanlar tankların önüne yatarak sivil direniş destanı yazmışlardır. Siyaset kurumları neredeyse on yılda bir darbelerle kesintiye uğratılan Türkiye 15 Temmuzla birlikte bir bakıma lig değiştirmiştir.