Üçüncü havaalanı inşaatında yaşanan işçi olayları yine
birilerini heveslendirdi. Bitime şunun şurasında bir ay var.
Girişimcisi, mühendisi ve işçisiyle dünya çapında bir projeden söz
ediyoruz. İnanılmaz bir çalışma yürütülüyor.
Bir ay önce gidip gezdiğimde gözlerime inanamadım.
Bir yandan inşaat sürüyor bir yandan da apronlar dahil bitişe doğru
hızla ilerleniyor.
Dile kolay, 76 milyon metrekarelik bir alan ve tam bittiğinde 200
milyon yolcu taşıyabilecek bir havaalanı yapılıyor. Dünyanın en
büyüklerinden biri. Biraz yukarıdan bakınca devasa bir yapı, inşaat
kamyonları bile karınca gibi görünüyor.
36-40 bin arası işçi, teknisyen ve mühendis çalışıyor.
Bu devasa alanda sorun yaşanmaması mümkün değil. Ancak yaklaşık 4
yıldır sürdürülen çalışmaların bitimine bir ay kala, işçilerin
karşılaştığı bazı sorunların bir anda Türkiye'nin gündemine
oturması ister istemez akıllarda soru işareti yarattı.
O soru işaretlerinin başında da pusuya yatmış HDP'li, CHP'li
milletvekillerinin ve bir kısım sol medyanın buradan siyasi bir
sonuç çıkarma çabaları geliyor. Ortaya atılan iddialar da
inanılmaz. Neler denilmedi ki...
HDP Milletvekili Erkan Baş'ın şu sözleri bile insanı dehşete
düşürmeye yetiyor: "Burada işçiler bilinçli bir şekilde
öldürülüyor." Sol marjinal medya, sorunu daha da köpürterek topluma
aktardı.
Kendisine "milli" diyen Aydınlık gazetesi bile şu haberi yaptı:
"İddiaya göre 4 yılda 650 işçi yaşamını yitirdi." Peki bu iddia
sahibi kim? Belli değil. Eğer bu bilgi doğruysa haberi yazan
gazeteci kaynağını açıklamalı.
Ama dert, gerçeği yansıtmak değil, algı oluşturmak.
Gezi olayları ve provokasyon meselesi boşuna akıllara gelmiyor.
Oysa gerçek bambaşka. Sağlık sorunları ve kaza dahil son 4 yılda
ölenlerin sayısı 27. Bu uluslararası standartların çok çok
altında.
İşçilerin talepleri meselesine gelince...
İşin doğrusu böylesine devasa bir projeye imza atan ve küresel
iddiaları olan firmaların sorunun bu noktaya gelmesini
öngörmemeleri ve engellememeleri de akıl alır gibi değil.
İşçilerin şu taleplerine bakın.
Bütün bunlar son derece insani talepler. Peki bunlar görüşmelerle
çözülemeyecek sorunlar mı? Değil tabii.
O zaman ortada ya bir iletişim sorunu ve ihmal var ya da kasıt.
Çünkü böylesi insani talepleri görmezden gelerek dünya çapında bir
projeyi kimse gölgelemek istemez. Yatırımcılar da bunun farkında ki
hemen harekete geçtiler. Havalimanı işletmecisi İGA'nın İcra Kurulu
Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu önceki gün işçilerle bir
araya geldi, talepleri dinledi ve çözüm sözü verdi.
Geriye bir tek soru kaldı; oraya üşüşen ve yalanlarla insanları
galeyana getiren siyasi aktörler gerçekten işçileri düşündükleri
için mi yoksa siyasi rant için mi oradaydı?
Bu sorunun cevabı için seçimlerde işçi ve emekçilerin kimlere oy
verdiklerine bakmak yeterli