Mahmut Övür Sabah Gazetesi

Bir orgeneral FETÖ’yü ABD’li askerlere anlattı

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini, FETÖ'cü darbecilerin Genelkurmay Başkanlığı'nı ele geçirdiklerinde gözleri bağlanarak ve kelepçelenerek en sıcak ve somut...

13 Temmuz 2017 | 4.607 okunma

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini, FETÖ'cü darbecilerin Genelkurmay Başkanlığı'nı ele geçirdiklerinde gözleri bağlanarak ve kelepçelenerek en sıcak ve somut yaşayan önemli isimlerden biri.
Birkaç gün önce bu düzeyde bir komutan, ilk kez Türkiye'nin stratejik müttefiki ABD'ye gitti ve SETA Vakfı'nın Washington Ofisi'nin düzenlediği toplantıda, aralarında ABD'li askerlerin de olduğu bir gruba 15 Temmuz'u anlattı.
O ABD ki, darbeden hemen sonra Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Joseph Votel'in ağzından "Türkiye'de muhataplarımız tutuklanıyor" demiş ve yaklaşık 45 gün susmuştu.
Yaklaşık bir yıl sonra, bu kez karşılarında bir başka "muhatap"ları vardı ve o darbenin nasıl kanlı bir darbe olduğunu bizzat ABD'de ve onların gözlerinin içine bakarak anlattı. Tabii bu darbeden sonra Türk askerleriyle, ABD'lilerin ilk karşılaşması değildi ama bu kamuya açık bir alanda bir ilk yüzleşme olması nedeniyle önemli ve anlamlıydı.
SETA, böyle anlamlı bir buluşmaya imza atarak önemli bir iş yaptı.
Orgeneral Yaşar Güler, darbe gecesi Genelkurmay İkinci Başkanı olarak tahminen saat 21.25 sıralarında odasında çalışırken, Özel Kuvvetler'den yüzü maskeli bir grup askerin girdiğini anlatıyor ve şöyle diyordu: "Bir Türk askerinin düşman askerine yapmayacağı bir muameleyle karşılaştım. Beni tuttular. Bir süre sonra kapı açıldı ve içeri emir subayım sivil kıyafetlerle girdi ve alaycı bir tavırla, 'meraklanmayın komutanım bu bir tatbikat' dedi. O an bir darbeyle karşı karşıya olduğumu anladım." Kelepçe takılan, gözleri bağlanan Orgeneral Güler, bir odaya kapatıldıktan sonra darbeyi kimlerin yaptığını ilişkin ilk izlenimini de şu çarpıcı tespitle anlattı:
"Hapsedildiğim odanın kapısı açıldı ve tanıdık bir ses duydum. 'Yahu Yaşar sen burada ne arıyorsun?' diyen bir ses.
Yıllarca birlikte mesai yaptığım ailecek görüştüğüm bir insan, bir havacı orgeneral, Akın Öztürk. Benim kelepçeli olduğum ortamda serbestçe geziyor. Bana orada olduğumdan haberi olmadığını söylüyor.
Bulunduğumuz ortamdaki özgürlüğü ilginç. Bizim tarafta olsaydı benim konumumda olması gerekirdi ama öyle değil.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEM kimin DEM’i? 30 Nisan 2024 | 3.059 Okunma 68’lilerin torunları sarsıyor 29 Nisan 2024 | 568 Okunma Akşener ve ‘mıntıka temizliği’ 28 Nisan 2024 | 724 Okunma Özgür Özel’e iki koldan saldırı 27 Nisan 2024 | 856 Okunma Postmodern Altılı Masa 25 Nisan 2024 | 1.767 Okunma