Saray-iktidar cenahının 15 Temmuz’dan önce seslendirmeye
başladığı “Dışarıda olduğu gibi içeride de dostlukları
arttıracağız” söylemi, kalkışma sonrasında partiler arasında oluşan
“darbeye karşı ortak tavır” ekseninde gelişerek sürerken, HDP’yi
dışlayan Yenikapı mitinginde yeni bir boyut kazandı.
Orada sergilenen “birlik-beraberlik” tablosunu ifade için her
fırsatta “Yenikapı ruhu“na atıf yapılır oldu. Bilhassa iktidar
kanadı sürekli bu “ruh”u vurguladı.
Farklı siyasî görüşlerin darbe ve terör tehdidine karşı ortaya koyduğu birliktelik ve dayanışma, elbette özlenen bir tavırdı. Ve bu tavır OHAL ilanı ile, hemen ardından çıkarılan ilk KHK’da da devam etti.
Ama sonrasında işin rengi hızla değişmeye başladı. Bilhassa müteakip KHK’larla yapılan ve on binlerce insanı sorgusuz sualsiz memuriyetten çıkaran tasfiyeler, eşzamanlı olarak her kesimde gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalar, bu mutabakat havasının dağılmasına yol açtı.