Merhum Demirel’le 7.2.14’te Güniz Sokak’ta yaptığımız son
sohbeti aktarmaya devam edelim:
Önceki sohbetimizdeki “Türkiye’nin demokratikleşmesi ve kavramların
yerine oturması için 60 sene kısa kaldı, yetmedi” sözünü
hatırlattığımızda şöyle dedi;
“Evet. DP ve AP olarak geliştirdiğimiz kadar iman ve vicdan hürriyetini geliştirselerdi, bunlar olmazdı. Onu ilerletmediler; geldiler, bizim başımıza abandılar.”
Sonra kendisine, gazetemizin promosyon olarak verdiği İhlâs ve Hastalar Risaleleri ile Küçük Sözler’i takdim ettik.
Kitapları dikkatle inceledi, lügatlerine baktı ve “Bunları çok temiz götürüyorsunuz. Öğrenmek isteyenlerin okumasını kolaylaştırıyorsunuz. Çok iyi hazırlıyorsunuz” diyerek tebriklerini bildirdi.
Ardından, Bediüzzaman’ın kendisine yapılan işkencelerin sebebini M. Kemal’e dost olmayışı olarak izah eden bir Emirdağ mektubu ile, ayrıca adliyenin, mahkemelerin her türlü haricî tesirden azâde, bağımsız ve tarafsız olması gerektiğine dair risale bahislerini okuduk.
Dikkatle dinledi ve şöyle dedi:
“Sözlerin her santimine büyüklük sinmiş. Zorla büyük olunmuyor. Büyük doğuluyor. Büyüklük, Allah’ın bir ihsanı.”