Meclisteki dört partinin kalkışmaya karşı ortak bildiriye imza
atmasıyla başlayan mutabakat, olayın TBMM’de kurulacak bir komisyon
tarafından araştırılması teklifinin oybirliği ile kabulüyle bir
adım daha ilerlemiş oldu.
Bu komisyon en kısa zamanda oluşturulup çalışmaya başlamalı ve 15
Temmuz gecesiyle sonrasında yaşanan olayların arkaplanını açığa
çıkaracak doğru bilgilere ulaşarak kamuoyunu aydınlatmalı.
Şimdiye kadarki süreçte özellikle komuta kademesinden sâdır olan çelişkili açıklamalar, ortaya çıkan istifhamları daha da arttırarak, kafaları iyice karıştırdı.
Genelkurmay Başkanının, kuvvet komutanlarının, bilhassa Hava Kuvvetleri Komutanının, orgeneral seviyesindeki diğer paşalardan başlayarak olaya farklı şekilde karıştıkları söylenen üst düzey subayların, yaverlerin, özel kalem müdürlerinin, emir subaylarının... ifadeleri olarak medyaya yansıtılan beyanlarla oluşan tablo toplumu tam bir bilgi kirliliği ve çelişkiler yumağı ile yüz yüze getirdi.
Aynı şekilde MİT başta olmak üzere istihbarat birimlerinin bu süreçte verdikleri fotoğraf da mutlaka aydınlatılması icab eden flu, hattâ kara noktalarla dolu.
Kalkışmanın en kritik saatlerindeki konumları belirsizliğini koruyan Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarının görevden alınmaları bahsine “Dere geçerken at değiştirilmez” mantığıyla yaklaşılması da izaha muhtaç olan konulardan biri.