Devletler için istihbarat, özellikle iç ve dış güvenlik
açısından son derece önemli.
Ama o ölçüde önem taşıyan bir konu da, mahiyeti ve yapısı gereği
gizlilik gerektiren istihbarat faaliyetlerinin demokratik denetim
altında yürütülmesi. Ve işin bu ciheti, gelişmiş ileri
demokrasileri dahi fena halde zorluyor.
ABD’de CIA, İngiltere’de MI6 gibi gizli servis- lerin çevirdiği dolaplar üzerine çekilen sayısız film bunun mebzul örnekleriyle dolu.
Dikta rejimleri ise varlık ve bekalarını istihbarata bağlamış olmaları ile maruf. Meselâ sokaktaki her üç, hatta iki kişiden birinin istihbarat elemanı olduğu yönündeki dillere destan söylentilere konu olagelen Suriye rejimi bunun en tipik örneklerinden.
Onun için muhaberat devleti deniliyor.
Peki, Türkiye’deki durum ne?