İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Yetim Murat

Yetimliği orada öylece duruyor ve canını acıtacak kadar çok sızlıyordu. “Şurada yatar kalkarsın, gelen malları raflara yerleştirirsin, biten mal olursa liste yaparsın, hadi kolay gele” deyip kapıyı da...

19 Ağustos 2018 | 3.140 okunma

Yetimliği orada öylece duruyor ve canını acıtacak kadar çok sızlıyordu. “Şurada yatar kalkarsın, gelen malları raflara yerleştirirsin, biten mal olursa liste yaparsın, hadi kolay gele” deyip kapıyı da üzerine kilitleyip gitmişlerdi. 13 yaşındaydı.

Sadece dört günde üç bin yüz çeşit değişik ürün bulunan bu yedek parça deposunun sayımını tamamlamış, Rıfat’ın önüne inci gibi yazısıyla liste yaptığı bir tomar kâğıdı bırakmıştı.

Rıfat inanmamıştı tabii. “Uydurup uydurup yazdı m’ola acep” diyerek depoya gelip yüz kadar ürünü rastgele saymış, rakamların birebir tuttuğunu görünce de “aferin lan Murat, yaman oğlan çıktın” deyip başını okşamıştı bu garip yetimin.

Murat 15 yaşına geldiğinde sadece deponun değil, bütün sistemin anahtarını elinde tutan eleman olmuştu. Hititler döneminde yaşayan bir kâhin gibi hangi parçanın hangi gün biteceğini biliyor, hangi parçadan kaç tane sipariş edileceğine o karar veriyor, kampanya oranlarını o hesaplıyordu. “Bak Rıfat abi” diye söze başlıyor, bazen far ampulünü ikisi beşe satmak yerine altısı on ikiye satmanın nasıl karlı bir operasyon olduğunu anlatıyor, bazen yeni nişanlı Seher’in kasadan nasıl para tırtıkladığını ispat ediyor, bazen hangi markanın hangi parçalarını almak gerektiğine dair uzun listeler okuyordu.

17’sinde Rıfat abisi “çeker çevirirsin” diyerek ona bir daire tutmuş, kendi haşmetli patron masasının yanına da bir masa koydurtmuştu Murat için. Depo günleri böylece son bulmuştu işte.

Rıfat, söz temsili “ben yengeni de alıp bağ evine gidiyom koca herif, sen çeki seneti beşirirsin. İstanbul’dan müşir gelecekti iki koli, onları da kaydettiriver” diyerek dükkândan çıkıp çıkıp gitmeye, her bir işi Murat’a yıkmaya da başlamıştı zamanla.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 401 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 334 Okunma Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 442 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 913 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 958 Okunma