İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Yerinde kentsel dönüşüm: Uzunçarşı örneği

Epeyce zamandır, daha doğrusu son halini ilk kez gördüğümden bu yana “Sakarya Uzunçarşı’yı yazmam gerekir” diyorum kendi kendime. Epeyce gecikti, nasip bugüneymiş. “Yerinde kentsel...

31 Temmuz 2018 | 209 okunma

Epeyce zamandır, daha doğrusu son halini ilk kez gördüğümden bu yana “Sakarya Uzunçarşı’yı yazmam gerekir” diyorum kendi kendime. Epeyce gecikti, nasip bugüneymiş.

“Yerinde kentsel dönüşüm” kavramını, teknik bir kavram gibi değerlendirmeye yatkın değilim. Daha doğrusu bu kavramı sadece “teknik bakımdan” ele almayı yanlış buluyorum. Şehir planlamacılarının ve yerel yönetim amirlerinin ekserisi bu kavramı “eskimiş yapının üzerine yenisini yapmak” olarak ele alıyor. “Teknik bakımdan” dediğim bu. Oysa kavram bundan ibaret değil.

O halde önce kavram üzerinde anlaşalım. “Yerinde kentsel dönüşüm”, mimari yaklaşımı, sosyolojiyi, insan hareketini koruyarak elde edilen “rant bağımsız” dönüşümü ifade eder.

Sözgelimi Bursa şehir merkezindeki o TOKİ ucubeleri bu meselenin son derece olumsuz bir örneğidir. Bir kere rant temellidir. Şehrin mimari yapısını, etraftaki yapıların kat sayısını hiç dikkate almamıştır. Sosyolojiyi ise hiç hesaba katmamıştır. İlgili mahallede oturan insanların bu evlerden hâsıl olacak rantı elde edip “kendi sosyolojilerine uygun bir başka mahalleye taşınmaları” fikrine yaslanır. Elimde bir istatistik yok tabii, fakat edindiğim izlenim, arsa sahiplerinin o evlerde oturma oranlarının yüzde onu geçmediği yönünde.

İstanbul’da Fikirtepe ve Sulukule’nin kentsel dönüşüm hikâyeleri de tam böyledir. Rant temelli dönüşümle mahallenin eski sakinlerini oralardan uzaklaştırıp yeni bir sosyolojiyi buraya taşımak fikrine dayanır. Aslına bakılırsa bu bir dönüşüm değil, daha ziyade “değişim”dir yani. Bu değişimi “cebren” yapmanız gerekmez üstelik. Şehrin merkezinde “yanlışlıkla” bulunan insanlar zaten giderler ortaya koyduğunuz modelle. Ankara Hacıbayram’da böyle oldu bu, Çinçin’de böyle oldu; İstanbul’da Süleymaniye’de böyle oluyor bu. Rant ile birlikte sosyoloji de kökünden değişiyor, yumuşak geçişle değiştiriliyor.

Ben bu durumda “köklülük” ile ilgili bir sorun görüyorum elbette. O yüzden, dönemin Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın ilçedeki Roman mahallesine yaptığı “size göre konutlar, sosyal yapılar üretelim, yaşam şartlarınızı düzeltelim” teklifi beni çok heyecanlandırmıştı. Proje akamete uğramadıysa şu aralar bitmiş olmalı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu başarı hepimizin 07 Mayıs 2024 | 110 Okunma İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 1.911 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.806 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.474 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 417 Okunma