İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Yazıklar olsun!

şin benim açımdan en üzücü yanı ise değil bir İslam devleti, bir mezhep devleti bile olmayan, Müslümanlar dışında kimseye bir zarar verdiğini bilmediğimiz, görmediğimiz emperyalist İran’ın etki ajanlığını kendine yediren, yedirebilen Saadet Partisi’nin durumudur.

05 Ocak 2021 | 1.435 okunma

Önce birkaç meseleyi netleştirmeyi deneyelim.

İran, bir İslam devleti değildir. Hiç olmamıştır. Eline geçirdiği “İslam devleti olma” fırsatını Hama ve Humus’ta zalimden, aşağılık Hafız Esed’den yana kullanmak için harcayıp atmıştır. On binlerce insanın öldüğü, on binlercesinin hapsedildiği, şehirlerin uçaklarla bombalandığı Hama ve Humus direnişlerinde İran, o ana kadar “galat-ı şia” sayarak tekfir ettiği Nusayri diktatörlüğünün safına geçmiş, Sünni Müslümanların katledilmesine lojistik destek sağlamıştır. Amerika’nın Irak’ı işgalinde de benzer bir pozisyona ilerleyen İran, Felluce’de, Tikrit’te, Bağdat’ta Müslümanların öldürülmesine suç ortağı olmuştur.

Aslına bakılırsa İran bir mezhep devleti de değildir. Öyle olsa Karabağ meselesinde Ermenistan’ın değil, halkının çoğu Şii olan Azerbaycan’ın yanında yer alırdı. Fakat İran, Ermenilere silah göndermeyi tercih etti “politik çıkarları” gereği.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 1.667 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.793 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.474 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 338 Okunma