İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Yağacak olmasının beklentisizliği

Konya’da, ilerlemiş bir gecenin iyice yorgun dibinde o en olmadık sorunun cevabını arıyoruz iki arkadaş: İnsan insanın yurdu olabilir mi? Ağzındaki sıcak ve şekerli tadı dilinden...

24 Nisan 2022 | 244 okunma

Konya’da, ilerlemiş bir gecenin iyice yorgun dibinde o en olmadık sorunun cevabını arıyoruz iki arkadaş: İnsan insanın yurdu olabilir mi? Ağzındaki sıcak ve şekerli tadı dilinden, damağından, gırtlağından değil de yediği dikenli ottan geliyor zanneden devenin akciğerlerine dolan ve birazdan onu boğarak öldürecek kanından bahsetmemişiz henüz. Daha çok şöyle bir cümlenin etrafında dolanıyoruz: “Sende olmayan neyse onun yoksulusun en nihayet.”

Yan masadaki delikanlı, karşısında oturan kızı bir şeye ikna etmeye çabalıyor o esnada. Duymuyoruz ve fakat anlıyoruz ikimiz de. Birlikte bir hayat geçirmek için doğru kişinin kendisi olduğunu ispat etmeye çalışıyor kıza. Kız, inanmaya çoktan razı, baygın, süzülmüş gözlerle dinliyor genç adamı.

Şuna bağlıyoruz bu inanmışlığı nedense: Henüz inançlarını kaybetmek için çok genç. İnsandan umudunu kesmesine ve evini sadece sırtında taşıyan argın bir kaplumbağaya...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 579 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.748 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.472 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 338 Okunma