İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Sevim abla

Zayıfça bir bedenin üzerine konulmuş güzelce bir yüz ve kocaman gözler. “Değişik güzel” denilen bir güzelliği vardı Sevim ablanın ama yine de herkes onu hastalıklı zannederdi. Çünkü o...

20 Şubat 2022 | 298 okunma

Zayıfça bir bedenin üzerine konulmuş güzelce bir yüz ve kocaman gözler. “Değişik güzel” denilen bir güzelliği vardı Sevim ablanın ama yine de herkes onu hastalıklı zannederdi. Çünkü o yıllarda zayıfça olmak güzelliğin değil sağlık kusurlarının ölçü birimiydi.

O yıllar dedim değil mi? Uzay çağının öncesi, hatta çoğumuz için milattan öncesi. Uzun bekleyişlerin, uzaktan bakışların, tabiatıyla uzaktan sevmelerin çağı… Uzaklığın, yakınlığı artırdığı çağ. Müslüm Gürses’in ve Ahmet Kaya’nın, Cemal Süreya’nın ve Cahit Zarifoğlu’nun çağı.

Yok. “Güzel yıllardı beee” demem. Her kuşağın kendi zamanı güzel. Toplamda galiba çocuk ve genç olmak güzel olan. Çağın kendisinde güzellik aramamız nasıl derler arifane bir tecahül sadece ve galiba.

Zayıfça bir bedenin üzerine konulmuş güzelce bir yüzdeki o kocaman gözlerin...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 579 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.748 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.472 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 338 Okunma