İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Ney Neva

Ah, sizin o havalı havalı ‘ençok İstanbul’a dönüşünü’ sevdiğiniz şehrin içinde sakladığı öyküleri bir bilseniz… Bir bilseniz, bozkırın ortasında, hak ettiğinden...

26 Kasım 2017 | 450 okunma

Ah, sizin o havalı havalı ‘ençok İstanbul’a dönüşünü’ sevdiğiniz şehrin içinde sakladığı öyküleri bir bilseniz… Bir bilseniz, bozkırın ortasında, hak ettiğinden fazlaca büyüyen bu şehir irisinin insana neler ettiğini. Bilmezsiniz. Bilseniz, düşmanlık etmezsiniz.

Kaç yaşındayım? Ombir. Bir gram fazlası değil. Ankara’nın Eski Garajları’nda, şimdi sonradan görmelerin ‘asıl mutluluk budur’ zannederek yemek yemeye gittikleri o karmakarışık cangılda geçiriyorum yaz tatilimi.

Amcam, büfemizin hemen yanına demirden, camekanlı küçük bir kulübe yapmış. İçine Kur’an başta olmak üzere dini kitaplar, dergiler, tespihler, takkeler ve sair eşya doldurmuş. ‘Buraya sen bakacaksın yaz boyunca’ diyor bana, ‘harçlığını da alacaksın.’

Eski Garajlar’ın hızlı zamanları. Kırıkkale, Nallıhan, Beypazarı, Kalecik gibi Ankara ilçelerinin de; Çankırı, Çorum, Nevşehir, Kırşehir gibi Orta Anadolu şehirlerinin de Ankara’ya giriş-çıkış kapısı burası. Hele yaz tatili olunca ortalık ‘melmekete giden’ insan dolu.

O demirden, camekanlı kulübedeki ilk günümü size imkanı yok anlatamam. İçerde sıcaklı bin derece falan. Bunaldıkça biyol büfeye gidip gazoz açıyorum kendime. Gazozdaki şeker tere, ter suya dönüşüyor dakikalar içerisinde. Bu böyle olmayınca, hacı dedemden öğrendiğim ‘harareti çay keser’ formülüne dönüyorum. Çaya devam etmeye başlıyorum. Kesiyor mu harareti? I-ıh, ne gezer. Çin işkencesine şapka çıkartacak bir formül bulmuş amcam bana. Belki de, ‘bu çocuktan derviş olmaz, en iyisi erbainini güneşin alnında çıkarsın bilmeden’ diye düşünmüştür. Bilemedim.

İşler iyi. ‘Bubama bir iyisinden tespih alalım’ diyen işçi abiler en pahalısını alamıyor elbet, ama ucuzuna da varmıyor eli. ‘En iyisi şondan alak’ diyerek ortalama fiyatlı birine yapışıyor. Bir de herşeyden acayip çok anlayan memur tayfası var. ‘Tespih dediğin kuka olacak. Sen kuka satmıyon ki’ deyiveriyor. Bende cevap hazır, ‘kuka pahalı geliyor abi millete, sedef var alırsan.’ Almıyor elbette. Çin işi taş tespihlerden birine kıyıp da para verirse ne saadet.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu başarı hepimizin 07 Mayıs 2024 | 586 Okunma İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 1.947 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.812 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.474 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 417 Okunma