İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Mehmet ben sana örnek vermek zorunda değilim

Türkiye ne kadar ilginç bir ülkeyse sosyal medya, bilhassa twitter da bir o kadar ilginç bir dünya. Şöyle söylenebilir. Twitter, kullanıcısının zekâ ve algı seviyesini düşüren, duygusal tepkilerini ise...

19 Haziran 2018 | 2.091 okunma

Türkiye ne kadar ilginç bir ülkeyse sosyal medya, bilhassa twitter da bir o kadar ilginç bir dünya.

Şöyle söylenebilir. Twitter, kullanıcısının zekâ ve algı seviyesini düşüren, duygusal tepkilerini ise coşturan bir sistem. Oturup konuşma fırsatı bulsanız öyle ya da böyle bir ortak zeminde buluşacağınız herhangi biriyle “asla uzlaşamayacak düşmanlar” haline gelebiliyorsunuz burada.

Bu durumun ibretlik bir örneğini anlatmak istiyorum size ama önce biraz farklı bir yerden konuşalım.

Malumunuz, Türkiye’deki tarım ve tarımsal üretim konusundaki bilgi kirliğinin haddi hesabı yok. Mesele, gördüğüm kadarıyla iki bakımdan konuşuluyor. İlki, tarımsal üretimin Türkiye’nin geleceği olduğu meselesi… Ülkemizin verimli tarımsal arazilerinin kullanımının ekonomiye yapacağı katkılar vesaire… İkincisi ise Türkiye’de tarımın bittiği diskuru… Bu diskur “saman ithal ediyoruz” cümlesinden başlayıp “çiftçi bitti” lafına, “yerli tohum kalmadı” lakırdısından “bunların arkasında hep İsrail var” tespitine kadar ilerliyor.

Bir zamandır tarım meselesiyle biraz daha yakından ilgilenen biri olarak tespitim şudur: Ne tarımın Türkiye’nin geleceği olduğunu hararetle savunan kamp ne de “tarım bitti” diyen kamp bu meseleler hakkında en ufak bir bilgiye sahip değil ama fikirleri kamyonla. Ülkemizde zaten cari olan “bilgi olmadan fikir üretme” hastalığı bu meselede zirve yapmış durumda. Domatesin yerde mi ağaçta mı yetiştiğini bilmeyen, marul tarlası görse “ne güzel turp ekmişler” diyecek adamlar tarım konusunda ahkâm üzerine ahkâm kesiyorlar.

Erol Göka hocamdan ödünç alarak söyleyecek olursam Türkiye’deki “hiper-politizasyon” kimi meseleleri sakince, bilgiye dayalı olarak konuşmayı imkânsız hale getiriyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.468 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 337 Okunma Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 452 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 918 Okunma