İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Konuşalım mı?

Baharın hiç gelmediği çağlara eriştik ve sustuk hep birlikte. Sanki biri pause düğmesine bastı. Dilimizi elimizden aldı ve lal olduk sanki. Konuşarak anlaşabileceğimiz demleri geride, uzakta bıraktık. Konuşmak...

03 Temmuz 2022 | 250 okunma

Baharın hiç gelmediği çağlara eriştik ve sustuk hep birlikte. Sanki biri pause düğmesine bastı. Dilimizi elimizden aldı ve lal olduk sanki.

Konuşarak anlaşabileceğimiz demleri geride, uzakta bıraktık. Konuşmak artık sadece yaralamaya yarıyor ve hesaplıyor artık insan ne konuşacağını ve nasıl konuşacağını ve nasıl yaralayacağını. Karşısındakini.

Oysa kasıtsız, dolaysız, dolayımsız bir konuşmanın lezzetini nerede, nasıl bulabilir insan dediğimiz varlık?

“Bak sen böyle söyleyince ne geldi aklıma. Hani bir kız vardı lisede. Neydi adı? Feriha. Feriha da ne güzel isim değil mi ya? Onun bir hayırsız sevgilisi vardı. Hani çok uğraştık oğlandan ayrılsın diye ama ayrılmamıştı” diye başlasa olur mu bir konuşma? Olur tabii. Yeter ki masada birbirleriyle konuşunca birbirlerine iyi gelen iki insan olsun o...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 333 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 333 Okunma Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 442 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 913 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 958 Okunma