İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

İran düşerse Türkiye düşer mi?

Kasım Süleymani isimli cani geberip gidince bir kez daha anladım bunu. İran, “etki ajanlığı” konusunda çok güçlü bir ülke. Hoş, bunda bizim kullanışlı aptalların da payı çok ya neyse.

07 Ocak 2020 | 4.204 okunma

Ulusalcılardan eski İrancılara, Kemalistlerden aslında Avrupa solcusu zannettiğimiz gazetecilere kadar herkes bizi İran konusunda belli tezlere ikna etmeye çalışıyor.

En favori tezlerinden başlayayım: “Amerika bölgede bir mezhep savaşı istiyor.

Bu savaşa odun taşımayalım.”

Çok güzel tez ve kesinlikle doğru… Fakat ince, incecik bir detay var arada. Mesele mezhepçilik olduğunda İran, dünyaya örnek gösterilebilecek bir performans sergiliyor. Mazlum mu, zalim mi olduğuna bir dakika bile bakmaksızın “kendi mezhebinden olanı”, üstelik başka mezhepten olanlara zulmetme pahasına koruyor. Suriye’de, Irak’ta, Bahreyn’de, Yemen’de, Lübnan’da sürekli şekilde mezhepçilik yapan ülkenin adıdır İran.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 333 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 333 Okunma Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 442 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 913 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 958 Okunma