İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Deprem, millet ve lağım fareleri

99 depreminin benim için en anlaşılmaz tarafı, devletin neredeyse 10 gün boyunca “yokları oynaması” da değildi, gelen yardımlarla memur maaşı ödenmeye çalışılması da…

26 Ocak 2020 | 596 okunma

Çünkü ortada ne devlet vardı ne de güç. Memlekette neredeyse hiçbir şey yönetilemiyordu. Bunu anlaşılır bulmuştum yani.

Benim için anlaşılmaz olanı, depremden kısa süre sonra Türkiye’nin dört bir yanından organize olarak deprem bölgesine akan hırsızlardı. İnsanlar canlarıyla uğraşırken, enkaz kaldırmaya çabalarken bu hırsızlar dünya malına tamah ederek “ne götürürsek kârdır” diye düşünmüşler ve evlere, işyerlerine dadanmışlardı. Tabii ki ortada yine devlet yoktu ve genel itibarla deprem hırsızlarının çaldıkları yanlarına kâr kaldı.

Bu, burada bir dursun.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 897 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.762 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.472 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 338 Okunma