İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Çöküş, çözülme ve çürüme

“Türkiye’de entelektüel/moral önderlik kimde? 80 öncesi solun elindeydi, 80 sonrası İslami kesimlerin eline geçti. Bugün ise bu inisiyatif kimsede ve tam bir fikri çöküş, çözülme ve...

08 Ocak 2019 | 1.416 okunma

“Türkiye’de entelektüel/moral önderlik kimde? 80 öncesi solun elindeydi, 80 sonrası İslami kesimlerin eline geçti. Bugün ise bu inisiyatif kimsede ve tam bir fikri çöküş, çözülme ve çürüme yaşanıyor maalesef.”

Bu cümleler bana değil, sol siyasetin en çok tanınan simalarından birine, Ufuk Uras’a ait ve üzerinde uzunca konuşulmayı hak ediyor doğrusu.

Entelektüel/moral üstünlük meselesinden başlayalım. Doğrudur. Memlekette 80 ihtilaline kadar sol çevreler entelektüel bakımdan üstünlüğü ellerinde bulundurmuşlardır. Önce ihtilalle birlikte aldıkları büyük hasar, ardından 80’li yıllarda esen “Özallı Türkiye” rüzgârına çabuk ayak uydurmaları, sonra Soyvetler’in dağılması ve Avrupa sosyalizminin “gereğinden yumuşak” ikliminin Türk solunda da hâkim iklim haline gelmesi gibi nedenlerle bu entelektüel/moral üstünlük ortadan kaybolmuştur.

80’li yıllar bir bakıma İslami söylemin de kendisine çok hızla alan açtığı yıllardır elbette. Kimilerinin niteliği tartışmaya açık da olsa hem çok canlı bir eser üretimi, hem çeviri hareketlenmesi, hem dergiler eliyle filizlenen düşünce ve kültür, hem “tartışma başlığı açma” konusundaki kabiliyet, hem toplumun diğer düşünce üreten kesimleriyle temas edebilme başarısı derken İslami kesim, düşüncenin ve fikrin ilerlemesine öncülük etmiştir o yıllarda. Kanaatimce bu durum, 28 Şubat sürecine kadar da böylece sürmüştür.

Antiemperyalist söylem geliştirmekten çevre sorunlarına değin uzun bir parkurda İslami kesimin dünyaya ve Türkiye’ye söyleyecek çokça sözünün olduğu yıllardı o yıllar. Faizsiz ekonomiden bir arada yaşama modeli önerilerine, sağcılık eleştirilerinden üçüncü dünya sorunlarına değin bir dünya “taze meselesi” vardı İslami kesimin.

28 Şubat süreci ne yaptı peki İslami kesime? Ne yaptığını elbette biliyoruz da, Ufuk Uras’ın önermesi üzerinden ne yaptığını araştırmak gerekiyor meseleyi, onu kastediyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 309 Okunma Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 439 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 909 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 955 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma