İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Çakır Ağa’nın koyup gittiği dünya

Çakır derlerdi namına. Gözlerinin masmaviliğinden mülhem. Ağalığı doğuştan değil, sonradan kazanılmıştı. Üstelik parayla, zenginlikle ilgili değildi. Sert bir dünyanın sert bir...

27 Şubat 2022 | 266 okunma

Çakır derlerdi namına. Gözlerinin masmaviliğinden mülhem. Ağalığı doğuştan değil, sonradan kazanılmıştı. Üstelik parayla, zenginlikle ilgili değildi.

Sert bir dünyanın sert bir adamıydı rahmetli. Doğru bildiği doğruları da, yanlış bildiği doğruları da aynı sertlikte, aynı şiddetle yaşadı ve uyguladı hayatına.

Aslına bakılırsa çocukluğunu yahut ergenliğini İkinci Dünya Savaşı’nın o tuhaf ve gergin atmosferinde geçiren adamlara mahsus bir sertlikti o. Her şeyin en zoru gelecek diye düşünmekten başkaca bir şey gelmezdi ellerinden. “Savaşa şimdi girdik, yarın girdik, ertesi gün kesin girdik” diyerek geçirilen 5 yılın

bütün kokusu sinmişti hayatına bana sorarsanız.

Kur’an okumayı kah köye yakın mağaralarda...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 1.801 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.795 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.474 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 338 Okunma