İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Bitpazarında

Aynı anda aynı gemiye baktık. Ben, bindiğimde bu dünyanın bütün telaşını geride bırakacağım bir mekân hayal ettim gemiye bakınca. Sanki Nuh Nebi’nin gemisi imiş de, cümle hayvanat ve nebatatla...

10 Ekim 2021 | 282 okunma

Aynı anda aynı gemiye baktık. Ben, bindiğimde bu dünyanın bütün telaşını geride bırakacağım bir mekân hayal ettim gemiye bakınca. Sanki Nuh Nebi’nin gemisi imiş de, cümle hayvanat ve nebatatla birlikte yolculuk edecekmişim, bütün kötü insanları, bütün eksik dostlukları, bütün hayal kırıklıklarını, bütün hırsları geride bırakacakmışım gibi. Sonunda sular çekilecekmiş ve üzerine yerleştiğimiz dağda bir aşure kaynatıp ufka bakarak şükredecekmişim gibi. Ve yine sonra aynı hikâye kaldığı yerden, Habil ile Kabil’in başlattığı yerden devam edecekmiş gibi.

“Kaç para?” diye sordu benden önce davranarak. “Üç yüze bırakırım” dedi tezgâhın sahibi. Nuh’un gemisini üç yüz liraya alabilme fikrini sevdim ilk anda. “O almazsa ben emeksiz, zahmetsiz, neredeyse hiçbir şey yapmadan; sadece para vererek sahip olur, biner, yağmurun başlamasını beklerim” diye düşündüm. Beklerim ve o yağmur, o büyük yağmur başladığında içimde kurtulmuş olmanın o muazzam huzuruyla dolar yelkenlerim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 1.855 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.799 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.474 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 339 Okunma