İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Besmele

Kalkasım yoktu hiç. Yorgundum, çok yorgun. Akşam, anlamadığım dillerde şiirler dinlemiş, kimsenin anlamadığı dilimle şiirimi okumuştum.

08 Aralık 2019 | 302 okunma

Yaşlıların ikindi sonrası iç geçirmelerinden bahsetmiştim. “Kimsenin anlamadığı” demeyeyim yine de. Hem Struga’da yerleşik Türkler vardı hem de “Dur madem ordasın geliyorum” diyerek bulduğu ilk uçakla yanıma gelen bir can dostumla birlikteydik.

Uyandım mecburen. Söz vermiş bulunmuştum çünkü. “Elbette gideriz” demiştim orada tanıştığımız yeni bir felsefe hocasına.

Yazdı. Yorgundum. Bütün umudum, can dostumun uyanamamış olmasıydı. O uyanamamış olsaydı hocaya “Hocam, nasip değilmiş, seni de yorduk ama…” deyip tekrar odaya çıkmak, uyumak niyetindeydim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.468 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 416 Okunma Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 337 Okunma Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 452 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 918 Okunma