İsmail Kılıçarslan Yeni Şafak Gazetesi

Ah be

Öyle dümdüz, apaçık, hiçbir söz sanatına başvurmadan, hiçbir dolaylama, hiçbir anıştırma yapmadan, öyle dümdüz, öyle apaçık ağlamak, ağlamak değil de anlatmak, sanki ikisi...

04 Temmuz 2021 | 1.594 okunma

Öyle dümdüz, apaçık, hiçbir söz sanatına başvurmadan, hiçbir dolaylama, hiçbir anıştırma yapmadan, öyle dümdüz, öyle apaçık ağlamak, ağlamak değil de anlatmak, sanki ikisi aynı şeyler değilmiş gibi yaparak anlatmak ve ağlamak istiyorum aslında.

Burada, şu uçsuz bucaksız vadiyi gören bu uçurumda nefesimi bütün zamansızlıklara ayarlamaya çabalayarak durdum. Atlasam ateş, atlamasam zaten öldüm. Kaldım öylece. Kalakalmaların, kendinden başlayıp kendinde bitmelerin, rüzgarsızlığın, yelkensizliğin acısıyla etlerim morardı. Küçükken gizlice anlattığım şarkıların ve büyüyünce açıktan ağladığım siyah beyaz filmlerin arasından süzüldüm dünyaya. Dünyaya süzüldüm ben. Dünyayı sevmedim. Dokunamadım ona çünkü. Dokunamadıkça dokunaklı bir şiire dokunmasını beklediğim dünya, işte bu sefer etlerimi morartan, yaralarımı kokutan, dişlerimi döken bir düşmana dönüştü.

Sonra şöyle dedim: “Sen benim bağrıma otur.”...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu başarı hepimizin 07 Mayıs 2024 | 563 Okunma İsmailağa buluşması: Sahi nedir bu Halidilik meselesi? 05 Mayıs 2024 | 1.944 Okunma İsmailağa buluşması 04 Mayıs 2024 | 1.812 Okunma Sosyal çürüme yazıları 6: Gösterişli sefalet cumhuriyeti 30 Nisan 2024 | 3.474 Okunma Bi şey yapmalı! 28 Nisan 2024 | 417 Okunma