Son günlerde Devlet-i Aliye’nin başı Sayın Cumhurbaşkanımız, her
fırsatta kültürel bir iktidar sağlayamadıklarından dert yanar oldu.
Uzun zamandır ülkeyi yönetenlerin herhangi bir konuda iktidar olup
olmadıkları bir yana, gerçekten sanat ve kültürde dibi görmüş
durumdayız. Bunun birçok nedeni var. Bu nedenlerin bazıları iktidar
olanların idrakleri ile ilgiliyken, bazıları da modernleşme
sürecinin henüz aşılamamasıyla ilgilidir. Kültürel iktidarın
imkânını birkaç yazı konusu yaparak değerlendirmek istiyoruz. Daha
doğru bir ifade ile kültürel iktidarsızlığın sebeplerini ve çıkış
noktalarını ifade etmeye çalışacağız.
Tarihi tecrübemiz; toplumların sanat ortaya koyabilmelerinin
imkânını; başka medeniyetlerle irtibat kurmalarına ve bu
medeniyetleri dönüştürecek öz güvene sahip olmalarına
bağlamaktadır. Kendi geleneklerine bağlı olmaksızın ve bu
geleneklerin gerçekliğini ve doğrululuğu kabul etmeksizin başka
kültürlerle irtibat kurmak sizi ancak köleleştirir. Bu bağlamda
başka medeniyetlerle irtibat kurmadan önce toplumların kendi
geleneklerini iyi bilmeleri ve güncellemeleri gerekir. İslam
düşüncesinin medeniyete doğru yolculuğu çeşitli aşamalardan
geçmiştir. Bu aşamalar insan olmanın ve medeniyet kurmanın tabii
seyridir. Hz. Peygamberin şahsında yeniden ortaya konulan tevhid
inancının bir medeniyet doğurması diğer medeniyetleri yeniden
bünyesine katması ile mümkün olmuştur.