Ramazan bayramınız kutlu olsun sevgili okur! Sevdiklerinizle
birlikte sağlıklı, mutlu, huzurlu nice bayramlar geçirmenizi
dilerim.
Bu tatlı günlerde nispeten tatsız bir konudan söz edeceğim. Mazur
görün lütfen.
26 Haziran, yani bugün, aynı zamanda Uyuşturucu Kullanımı ve
Kaçakçılıkla Mücadele Günü. Ülkemizde uyuşturucu ile tanışma yaşı
14'e düşmüş. 2015'te suç şüphesiyle gözaltına alınan her 100
çocuğumuzdan 36'sının bağımlılık yapan madde kullandığı tespit
edilmiş.
Sentetik uyuşturucuların ucuz ve kolay temin edilebilir olması,
madde bağımlılığından kaynaklanan ölümlerin sayısını artırıyor.
2015'te 580 insanımızı kaybetmişiz.
Memlekette vuku bulan her şeyle medya arasında doğrudan ya da
dolaylı bir ilişki vardır. Yoksa da olmalıdır.
Ajans Press derlemiş: Bu yılın ilk yarısında medyada uyuşturucu
kullanımı hakkında 39 bin 896 haber yapılmış. Geçtiğimiz yıl bu
sayı 32 bin 379 imiş. Yani haber sayısında ciddi bir artış var.
Peki bu haberlerin ne kadarı etik ilkelere riayet ederek
yapılıyor?
Yeşilay Genel Müdür Yardımcısı ve İstanbul Şehir Üniversitesi
öğretim üyesi sevgili Sultan Işık ile konuyu değerlendirdik ve bu
sorunun yanıtını aradık.
Kendisi bana bazı tespitlerini aktardı. Yeşilay'ın medya mensupları
için hazırladığı eğitim programının notlarını paylaştı.
Öne çıkan bazı hususlar şunlar:
Uyuşturucu ile ilgili hazırlanan içeriklerde uyuşturucu kullananlar
çoğunlukla edilgen kişiler olarak resmediliyor.
Bu kişiler; 'tuzağa düşmüş', 'batağa saplanmış', 'kurban', 'genç
veya çocuk yaşta', vb. sıfatlarla nitelendiriliyor. Bu yanlış,
yapılmamalı.