Urla'da geçen sene küçük, bu sene büyük bir "Köpek Katliamı"
yaşandı. Ama yapılan tüm şikâyetlere rağmen, ne polis, ne savcılar
kıllarını kıpırdatmadılar. Sözüm ona bu ülkede göstermelik de olsa,
bir "Hayvanları Koruma Yasası" var. Yasaları uygulama görevi kimin,
saygıdeğer savcılar ve polisler?
Söyleyin lütfen kimin?.
Bu alçakça katliamı adet haline getirenleri biz mi yakalayıp
cezalarını vereceğiz?.
Yasa koruyucuları görev yapmazsa, "Bizzat ihkak-ı hak" meşru olmaz
mı?.
Bu acı olayda evde beslediği köpeği ve kedisini kaybeden ağabeyim
Öcal'ın yazdığı "Ağıt"ı okuyun önce, iki yıldır yapılan tüm
şikâyetlere rağmen işlem yapmayan savcı ve polisler.. İyi
okuyun!..
Aşağıda aynen sunuyorum.
Sonra da cevap verin, verebilirseniz söyleyin, bu ülkede bu yasalar
niye var?.
Savcılar ve polisler niçin vardırlar ve bizim vergilerimizle maaş
alırlar?.
***
Babam bir köy çocuğu idi; Manyas'ın Çavuşköy'ünden.
Bandırma'da ilk ve ortaokulda okurken, yaz aylarında ailecek köye
gider, babaannemize misafir olurduk O köy, beni de "köy çocuğu
yaptı"; subay olan babamın tayin edildiği ve iki yıl kaldığımız,
dahası ilkokula başladığım Van'ın Muradiye ilçesinin Çaldıran Köyü
(Şimdi ilçe) ile beraber.