Serhat Ulueren Vatan'da "Utanç Gecesi" başlığı altında yazmış..
"İnanın içimden, sizin topunuzun da, başkanınızın da, seyircinizin
de Allah belasını versin, demek geliyor.."
Onun demediğini ben diyorum işte..
Allah belanızı versin!.
Bu kadar iğrenç bir taraftar, bu kadar iğrenç bir seyirci görülmüş
müdür?.
Yahu memleketin haline bak!. Bir birlik, beraberlik, kardeşlik
ruhu, 7 Ağustos'tan beri, Yenikapı'dan yurda, dünyaya, Türklerin
yaşadığı her kıtaya yayılmış.. Bu hava içinde Kulüpler Birliği de
Türkiye'in utancı, insan haklarını tepeden tırnağa ihlal eden
"Deplasman Yasağı"nı kaldırmış..
Sen diyorsun ki "İnsan hakları insanlar içindir. Oysa biz insan
değiliz.. Bize hak, özgürlük lüks.. Bize 'Hayvan' muamelesine devam
edin..
80'li yıllardı, o zaman yazdığım Cumhuriyet'te "Hayvanlar"
başlığını attığımda.. Galatasaray'ı sonunda Avrupa Süper Kupası'na
taşıyacak, Türkiye'yi Dünya Üçüncülüğüne ulaştıracak atılımı yapan
Derwall'i, kendi hocalarını taşlamışlardı o hayvanlar, çünkü..
..Ve hiç bitmediler.. Takım kaptanları Arda'yı yuhaladılar..
Ülkeden kaçırdılar.. Takım kaptanları Sabri'yi ıslıkladılar.. Kendi
futbolcularını yok etmekte üstlerine yoktu. Umut'u, o fedakar, o
candan, o her oynadığı maçta yırtınan Umut'u bitirdiler..
Maça sırf kendi zevklerini tatmin etmeye, mastürbasyon yapmaya
gelen bu mahluklar için, "Keyif" birine sövmekti. Rakip, kendileri
fark etmez. Hep sövecek birini buldular ve toplu halde dövdüler.
Amigoları sövdürdü, toplu..
Yönetim seyretti. "Bana sövmesinler de" diyen başkanlar ödün üstüne
ödün verdi..
Maçı izlerken gözlerime inanamadım..
O meşaleler maça niye girdi?. Hangi hayvanca duygu ile o "Yasak"
maddeler yakıldı ve Muslera'nın hem de üzerine atıldı?. Hem de iki
defa.. İkincisinde Muslera dayanamadı, direkleri tekmeledi.
Kramponları kırıldı. Ayağı da kırılabilirdi.
Şimdi bu Ultra mahluklara 79 milyonluk Türkiye mahkum olacak ve o
yüz karası, o utanç "Deplasman Yasağı"nı geri mi getirecek?.