Nasıl keyifli, nasıl gururlu, nasıl mutlu girdim yatağa perşembe
akşamı ve Tanrı'ma nasıl şükrettim, bu ülkenin insanı olduğum
için..
Bana bu keyfi, bu mutluluğu, bu gururu veren, Türkiye'min
kızlarıydı.. Tokyo'da ay yıldızlı forma ile mücadele eden
voleybolcu kızlarımız!. Geçen Olimpiyat Şampiyonu Çin'i 3-0
devirdikten sonra, bir başka dünya devi Amerika Birleşik
Devletleri'nin karşısına çıktılar..
Hayır, ne mağlubiyetleri umurumda, ne de aldıkları iki setin onlara
kazandırdığı, Çeyrek Final Yolu'nu açan altın 1 puan.. (Voleybolda
3-2 biten maçlarda puanlar 2-1 olarak paylaşılır. 3-0 değil.) Bugün
gurup sonuncusu, Tokyo'nun en zayıf takımlarından Arjantin'i
yenersek guruptan çıkmamız garantilenecek yani. O tek puan o
işte..
Ama bakın o da umurumda değil..
Umurumda olan, o alınlarından öpülesi, Tokyo'dan İstanbul'a
omuzlarda getirilesi kızların ortaya koydukları muhteşem
mücadele..
2-0 geriye düştüklerinde maçı bırakmayışlarına ve "yeni
başlamış" gibi taptaze ve muhteşem bir mücadele ortaya
koymalarına bayıldım..
Kaptan Eda'nın "yenilmez ruhu",
"Bitmedikçe bitmez"...