Bu ülkenin muhteşem turizm güzelliklerini dünyaya neredeyse
bedava pazarlayan, dünya güzeli oteller ve tatil köylerini,
gelenler için adeta bir karantinaya hatta hapishaneye çeviren,
turiste "Türk Rivierası" olarak havaalanı ile otel
arasındaki otobüs yolundan başka hiçbir şey göstermeyen, yani
ülkesinde seyahat acentesine ödediği para dışında beş kuruş
harcamasına izin vermeyen sistemdir bu..
"Her şey dahil" denen turistik cinayet sistemi
yani..
Ben bu sahillerde ilk tatil köyüne, Kemer'de gitmiştim. İtalyan
Tatil Köyü Waltur'a.. Yıl 1976.. Sonra Fransızlara satıldı. Fransız
Tatil Köyü oldu. O yıllar pek Türk müşteriye itibar etmezdi bu
yabancı şirketler. Hatırlarım. Amerikalı ve Tuslog'da çalışan eşim
Holly ayırtabilmişti yerimizi. Makul bir para
ödeyip gittik Waltur'a.. Tam pansiyon.. Yani yatak ve 3 öğün
yemek.. Yani ilave para ödemek yok sanki.. Öyle sanın..
Rengârenk boncuklardan oluşan tespih,
kolye gibi şeyler satıyorlar size. Her renk bir
paraya karşılık. Bilezik ya da kolye gibi
üzerinize takıyorsunuz. Sizi para taşımaktan koruyor bir.
İki...