"Şimdi Trump'a kızıp (Gel de kızma.. Durup dururken İsrail
elçiliğini Kudüs'e taşıyıp orada yeni karışıklıkları, yeni ölümleri
tetiklemek ne oluyor) İngilizceyi, Esad'a kızıp Arapçayı da mı
yasaklayalım yani?."
Pazartesi sabahı saat 10 sularıydı bu satırları yazdığımda. O
saatlerde Amerika Birleşik Devletleri Tel Aviv'deki Büyük
Elçiliğini Kudüs'e taşıyordu.
Ben o hamlenin "Yeni ölümleri tetiklemek olduğunu" biliyordum da,
başta CIA bütün sivil, askeri istihbaratı elinde tutan Trump
bilmiyor muydu?.
Tabii biliyordu ve bile bile yaptı..
Akşam üzeri, onlarca Filistinli'nin öldüğü, yüzlercesinin de
yaralandığı haberi gelince, kim bilir nasıl zil takıp oynadığını
kim bilir nasıl "Başardım" çığlıkları attığını da kolayca tahmin
ediyorum..
Peki niye yaptı, Trump bu çılgınlığı bile bile?.
Poposunu kurtarmak için.. Aslında popo değil, "g" ile başlayan
sözcüğü kullanmak isterdim, Amerikalıların o "Ass"li en büyük
küfürlerinden gelerek..
Aynen öyle.. Kendi poposu için dünyayı ateşe verebilecek bir
hamleyi göze aldı.
Çünkü o popo fena halde sıkışmıştı, içerde.. Başkanlıktan alınmakla
kalmayacak, hatta yargılanıp hapislere düşecek ve Nixon'dan beter
olacaktı.
Çünkü seçim döneminde haksız kazançlar elde ederek kampanyasında
kullandığı ortaya çıkmıştı. En yakın çalışma arkadaşları verdikleri
ifadelerde Trump'ı çok kötü duruma düşürmüşlerdi.
Bilgisayarla oylama yapılan eyaletlerde Putin'in emrindeki Rus
Hackerlerin, o bilgisayarlarla oynadıkları da anlaşılmıştı.
Özel hayatı da deşifre olmuş, pek çok kadınla tacize varan
ilişkileri televizyon şovlarında konuşulmaya, eskort kadınlar
Trumplı gecelerini anlatmaya başlamışlardı. Trump'ın bunları
susturmak için rüşvet verdiği de kesinleşmişti.
Trump hem suçlu duruma düşmüş, hem de kişisel itibarını
yitirmişti.
Savcılık ve Kongre soruşturması son aşamadaydı. Trump tepe taklak
gidiyordu ki, bu "Katliam"ı buldu ve sadece Amerika'nın değil
dünyanın gündemini değiştirdi.
Filistinliler onlarca ölür, yüzlerce yaralanırken, sadece Amerika
değil, bütün dünya Kudüs'ü konuşmaya başladı.
Trump poposunu şimdilik kurtarmış görünüyor. En azından zaman
kazandığı kesin.. Ama hepsi o.. Amerikan kamuoyu Trump'tan nefret
ediyor çünkü. Hakkında en ağır eleştiriler yazılıyor söyleniyor.
Tüm komedyenler laflarına Trump'ı hem de nasıl aşağılayan şakalarla
başlıyorlar. Talk şovlarına katılan konukları da, Trump'ı
eleştirdiklerinde salon alkışlara boğuluyor.
Trump'ın sonu şimdi daha da kötü olacak..
O bir barış hamlesiydi. Ambargoyu kaldırmış, ilişkileri yeniden başlatmıştı.
Trump'ın açtığı elçilik ise "Savaş" demekti.. İsrail Filistin ile başlayıp zaten karmakarışık Orta Doğu'yu iyice kana bulayacak, Dünya Savaşına kapı açacak bir savaş!.
Ne var ki Dünya Çılgın Trump'ın amacını iyi biliyor. İlk gün kritik devletlerin hepsi soğukkanlı davrandı ve "Soğukkanlılık Çağrısı" yaptı.
Trump adlı bu rezil "İnsanlık Düşmanı" bırakalım kazdığı kuyuya, kendi düşsün!.
Düşecek, kesin!.
Soğukkanlı olursak!.