Başlıktaki soru, bu ülkede "Spor Müdürlüğü" yaptığını zanneden
bütün meslektaşlarıma.. En başta da, Mehmet Aslan'a.. Çünkü, onu
biz "Geleceğin en iyi Olimpik Sporlar" gazetecisi diye düşünür,
yanımızdan ayırmaz, her türlü yardımı ve desteği yapardık..
Biz?.
Yani "Mahşerin Dört Atlısı!."
Cüneyt Ağabey (Koryürek), Kenan Onuk, Nuyan Yiğit ve ben!.
Üçü gitti.. Bir tek ben kaldım.. Aslında iki olmalıydık.
Üç gidenin yerine tek gelen Mehmet'le..
Ama Mehmet onca sayfası, onca imkânı ile "Futbol" bile değil, "Üç
Büyükler" medyasına katıldı. Onların başına geçti.. Tam bir aydır,
Galatasaray taraftarının bile kalmasını tartıştığı, en iyimser
olanın bile gitmesine üzülmeyeceği, Sneijder'in, karısının İbiza'da
açtığı dükkânda garsonluk yaptığına kadar her gün bilmem kaç sütun
asparagas haber yaptı, Ramil Guliev'in adı bile geçmedi, bizim
"Olimpik Spor Yazarı'nın gazetesinde.. Cumartesi gecesi, "Diamond
League"in Paris ayağı koşuldu Mehmet, biliyor musun?.
Diamond League'i biliyorsun, unutmadın değil mi?.
Avrupa'nın en önemli atletizm kentlerinde yaz boyu devam eden
bireysel puanlı yarışmalar..
Bir ay sonra Londra'da 2017 Dünya Atletizm Şampiyonası var, onu da
biliyorsun değil mi?.
Hani 2003'te Paris'te yapılmış, Süreyya Ayhan gibi tarihe geçecek
bir kadın atletimiz, hocası ve kocasının yetersizliği yüzünden, hem
de Dünya Rekoru kırarak tarihe geçecekken, aptalca bir taktikle
kaybetmiş, sonra bir daha adını ancak doping skandallarıyla
duyurup, silinip gitmişti.
İyi bir hocası olsa, belki hâlâ yarışıyor olacaktı Süreyya.. Hâlâ
adı efsane kalacaktı. Banka hesabında da yüz binlerle dolar..