***
***
YA YA YA! ŞA ŞA ŞA! KARAKARTAL ÇOK
YAŞA!!!
Cuma: 7.45 (Okul Bahçesi'nde)
Ali Abi maşallah bugün yine formundaydı. Umurbey'den beş dakikada
Dürdane sırtlarına vardık. Bazen ona Red Kit'in kıyafetlerini
giydiriyorum.
- Çok sevdiğim Düldül'e bu öyküde yer yok. Ali Abi'nin Mercedes
marka minibüsü ondan rol çaldı.
- O Amerikalı kovboy nasıl gölgesinden hızlı silah çekiyorsa bizim
Ali Abi de o hesap.
Zannedersin ki minibüsü o değil de Emre Yerlici sürüyor. Rallici
mübarek! Kırk dakikalık yolu neredeyse yirmi dakikada aldık.
Yok yok! Biraz abarttım galiba. Adamın günahını almayayım. Zaten
sınav günleri hep böyle olur, zaman Uludağ'ın tepesinde esen çılgın
rüzgârlar gibi geçer.
Okulun bahçe kapısından adım atmaya göreyim, yüreğim hızla ve
gittikçe gürleşerek tremolo yapan timpani misali kulağımın dibinde
çalmaya başlar. Bugün de öyle oldu.
Yarın da Beşiktaş'ın maçı var!
Ya ya ya! Şa şa şa! Karakartal çok yaşa!..
Neredeyse 8.30...