Yazdım okuyorsunuz..
İzmir'e gittim geldim, arabamla.. Yüzlerce kilometre. Tek trafik
kontrolü görmedim.. Ankara'ya gittim, geldim.. Kontrol sıfır..
Safranbolu.. Gidiş, geliş.. Gene tek trafik arabası, ekibi, polisi
yok ne oto yollarda, ne aralarda..
Ortada polis yok ama, her gün gazeteleri dolduran kaza haberleri
var..
En büyük sorunumuz "Terör" ya.. Trafik Terörü, Güneydoğu Teröründen
daha çok can alıyor.. Nerdeyse kimsenin umurunda değil..
Yaz geldi, kazalar daha da arttı..
Nedenini zamanında Trafik Şube Müdürlüğü yapmış, emekli bir dostum
anlattı..
"Yaz gelince arabalarda iki şey olur.. Lastiklerin yük taşıma gücü
azalır. Frenler de daha zor tutarlar.. Yani özellikle yaz aylarında
araçların çekeceği yük, aslında uçaklar gibi kontrol edilmeli..
Oysa hele minibüs ve midibüslere bir bak kaza haberlerine.. En az
8- 10 kişi fazla bindirilmiş hepsine."
Peki, bu otobüs, midi ve minibüsler, bir yerden bir yere giderken,
kaç il, kaç ilçeden geçiyor, kaç yüz kilometre yapıyorlar. Bir
trafik kontrolüne nasıl rastlamıyorlar?. Niye çevrilip fazla yolcu
indirilmiyor ve ceza yazılmıyor?.
Emekli Müdürün bildiğinin bugün faal görevde olanlar farkında
değiller mi?.
Efendim TEDES!..
Yani Trafik Elektronik Denetleme Sistemi!.
TEDES'iniz batsın..
TEDES, midibüs, ya da minibüste kaç kişi olduğunu sayar mı,
sayabilir mi?. Oysa yazları en büyük kaza sebebi.. Ayrıca, bizim
millet de, her millet gibi polisi görmek, polisin her yerde
karşısına çıkabileceğine inanmak ister.. Elalem niye devriye
gezdirir, büyük caddelerde, üniformalı polislere?.
Siz hiç en netameli İstiklal Caddesi'nde devamlı dolaşan devriye
gördünüz mü?.
Efendim, simitçi, kestaneci sivil polismiş. Öylesi olay çıktıktan
sonra işe yarar. Üniformalı resmi polis ise olayı önler.. Terör
olayından değil, adi polisiyeden söz ediyorum. Ortaköy Meydanı da
öyle.. Bebek, Nişantaşı da.. Bizde polis saklanır, nedense.. Sadece
tomalar, gaz bombaları ve kalkanlarla görünür üniformalılar, emir
alınca..
Kaç defa yazdım, örnek verdim..
Nevada'nın o ünlü Navajo çölünde açık arabayla gidiyoruz. En son
insan göreli iki saat olmuş.. Sigaramı çöle fırlatmaya kalktım.
Holly ile kayınvalde ayni anda üzerime atıldı.
"Aman" diye..
Cezası 800 dolarmış.
O zaman Türk vatandaşı yurt dışına çıkarken en fazla 200 dolar
götürebiliyor. Anlayın..
"Yahu çölde polis ne arar" dedim..
Kayınvalde dört metre boyunda adam şeklindeki kaktüsü işaret etti..
"Onun arkasından her an bir motosikletli çıkabilir.."
Amerikalı polisin her an her yerde olduğuna inanmış..