Kültür ve Turizm Bakanlığı "2023'te 5 milyon turist" başlığı ile
bir çalıştay düzenlemişti, Kapadokya için, bu ay.. Ben de dün
yazmıştım, yapılan işin özellik ve güzelliğini..
Haberim olsa, katılmak için elimden geleni yapardım.. Sadece
Kapadokya sevgimden değil.. Bildiğim çok şey var, anlatırdım da..
Burda anlatayım bari..
*** Kapadokya'ya beni, hem de kültür
ve sanat işlerine ve de turizme çok meraklı gazeteci Hıncal Uluç'u
ilk götüren kişi bir Amerikalı arkeolog oldu, iyi mi?. Eski dostlar
tahmin etti.. Holly.. O zamanki eşim, 1979'da hem de Ankara'nın
burnunun dibindeki cennete götürdü beni.. Güzel Atlar ülkesi, 10
bin yıllık yaşam, 2 bin yıllık da "İnanç" geçmişi olan, doğal
güzellikleri, peri bacaları ve gizli saklı vadileri (Ihlara mesela)
ile dünyaca ünlü Kapadokya'ya..
Görür görmez de âşık oldum..
Dikkatimi çekti.. Yörede iki resmi dil vardı.. Türkçe ve
Fransızca.. Esnafın hemen hepsi üç beş kelime Fransızca
konuşuyordu. O yıllar, nasıl Ege İngiliz, Akdeniz Alman bölgesi ise
ve bu dilleri konuşuyorsa, Kapadokya da Fransız'dı işte..
Neden?.
Nedeni Claude Lelouch'tur.. 70/80'li yılların dünyaca ünlü Fransız
Yönetmeni..
O yönetmeni tanıyan ve ülkemizi tanıtmasını sağlayan da, zamanın
Turizm Bakanlığı Müsteşarı, dostluğu ile gurur duyduğum Mukadder
Sezgin'dir..
İnanın ülke turizmine onun kadar hizmet etmiş bir başkası
yoktur.